30 Eylül 2013 Pazartesi

Gülüm...


















Gülü sevmeden vazgeçer mi insan, dikeni var diye..

Üzülme sen, biri gittiği anda bir başkası gelir...

Lale, menekşe olsa da, gülü başka bir çiçeğe değişme...

Ümit verme benden başkasına, gün gelir seninde hesabın kesilir...

Mutlu olabilmek için, bazen 3 kuruşluk insanlara 5 kuruş değer biçilir...

27 Eylül 2013 Cuma

Duygu - Akrostiş

Dün gece yarısı bir korku kapladı içimi,
Uykum kaçtı, kan aldı göz bebeklerimi...
Yoksa yine aynı kabusu mu yaşıyordum,
Gecenin sessizliği ve sensizliği mi bilmiyor, korkuyordum...
Unutulmaktı içimdeki korku, şimdi daha iyi anlıyorum...

Derya İsmi ile Akrostiş Örneği



Dertlerim derya olup yutuyor beni,
Elden ne gelir ki, sineme sarsam seni,
Rüyalarda olsun bir kere görsem seni,
Yar, söyle neyleyim sensiz bu bedeni,
Aşk-ı viranenim ben mecnun, ben deli

Denizlerde boğulsa bu bedenim…
En hırçın dalgalarla yine sana gelirim,
Rabbim ayırsa da ruhumu bedenimden…
Yaş gelmesin gözlerinden, ahirette de beklerim,
Aşkına köleyim bitanem, sen iste ben öleyim…

Gelin Arabası



Kendimi bildim bileli gördüğüm her gelin arabası beni alıp başka diyarlara sürükler. Kendimi hayal ederim içinde, yanımda sevdiğimle birlikte. Mutluluğa giden kapıdan geçmektir o arabada olmak. Sevdiğinin ellerinden tutup, gözlerine bakıp seni seviyorum demektir. Seni seviyorum ve bir ömrü seninle birlikte geçirmeyi istiyorum demektir. Sevmek göze almaktır.

Her gelin arabası ile benim de umutlarım gezer. O sokak senin, bu cadde benim. Yolunu kesen çocuklar bile ayrı bir mutluluk verir, mutluluk alır. Çok değerlidir o gelin arabasından uzatılan zarfı almak ve içinden çıkanı beraber harcamak. O gün bir başka güzel bir gündür. Her insanın belleğine farklı kazınır ve yıllarca anımsanır.

Her gelin arabası gördüğümde benim de hayallerim o arabanın arkasına takılır.

24 Eylül 2013 Salı

Uzaklık ve Aşk


Uzak olmak… Sanırım kimse sevdiği herhangi bir şeyden uzak olmak istemez. Sevdiği veya değer verdiği her neyse yanında olsun ister. Hele bir de bu sevdiğiniz, aşık olduğunuz insan olursa… İşte o zaman uzaklığın tanımını daha iyi yaparsınız ve acısını daha derinden yaşarsınız…Sevdiğiniz uzaklarda bir yerlerde. Dokunamıyorsunuz, elini tutamıyorsunuz, gözlerine bakamıyorsunuz, yanağına tüm masumiyetinizle küçük bir öpücük konduramıyorsunuz, ona sarılamıyorsunuz. Ne acı değil mi? Evet, çok acı. Peki, ne olacak böyle? Uzaktasınız ve hiçbir şey yapamıyorsunuz. Dışarıda tek başınıza geziyorsunuz ve çiftleri görüyorsunuz. Kimisi sarılmış sarmaş dolaş, kimisi el ele Kimisi karşılıklı oturmuş birbirlerinin gözlerine bakıyor ve gözleriyle birbirlerine sevdiğini söylüyor. Ya siz? Tek başınasınızâ Elinizin içinde bir el yok, kollarınızın arasında kimse yok, gözlerinizin önünde bir çift göz yok. Ama onlarla tek ortak yanınız yüreğinizin ta en derinlerindeki aşkınız. Evet, bu sizin onlarla tek ortak noktanız. Peki, bu ortak noktanız sizi tatmin ediyor mu? Eğer gerçekten seviyorsanız, bunu diliniz dolanmadan söyleye biliyorsanız sizi tatmin etmeli. Başkalarını gördüğünüzde elbet yüreğiniz burkulacaktır. Siz de onlar gibi sevdiğinizle baş başa olmak isteyeceksiniz. Seven, aşık olan her insan bunu ister.


Aşıksınız ve uzaksınız.. Ne kadar zor bir durum değil mi? Katlanılması zor bir durum bu. Peki, uzaklık sadece olumsuz bir etken midir aşk için? Hayır, olumsuz etkenlerinden daha çok bence olumlu etkenleri de var. Olur mu canım öyle şey, ne alakası var uzaklıkla olumlu etkenin? diye sorar gibisiniz sanki


Peki, gelin tersinden bakalım olaya. Seviyorsunuz ve aşıksınız. Sevdiğinizle sürekli berabersiniz. Ne kadar güzel değil mi. Onun yanında olmak, elini tutmak, sarılmak... Peki, bir süre sonra ne olacak sizce? Onunla buluşmaya gittiğinizde ilk zamanlardaki heyecan aynen duracak mı içinizde ya da elini tuttuğunuzda elinizin içi terleyecek mi? Peki, uzakta onu gördüğünüzde ilk zamanlardaki gibi gülümseyecek misiniz? Sanırım hayır diyeceksiniz. Artık sevdiğiniz size sıradan gelmeye başlayacak. Telefonunuz çaldığı zaman arayan sevgiliniz ise normal bir insana nasıl cevap veriyorsanız ona da aynı şekilde cevap vereceksiniz. Sevdiğinizle buluşacaksınız ve bekliyorsunuz. İşte köşeden döndü ve göründü size. Saatinize mi bakarsınız kaç dakika gecikti acaba diye yoksa bugün ne giymiş diye mi bakarsınız? Ya da saç modelinin değişikliği mi dikkatinizi çeker? Peki hiç sevdiğinizin gözlerinin içine bakıp pırıltılarını yakalamayı dener misiniz onu görünce?

Ya uzaktan yaşanan ilişkilerde nasıl olur bu? Sevgiliniz uzaklarda. Aşkı içinizde, yüreğinizde ama o uzaklarda. Elinizi kalbinizin üzerine koyduğunuzda vücudunuzun diğer yerlerinden daha sıcak olduğunu hissedersiniz. Çünkü orada yanan bir ateş vardır. Bu ateşin körüğü de uzaklıktır. Elini tutamıyorsunuz, sarılamıyorsunuz, gözlerinin içine bakamıyorsunuz. Sadece telefondan yankılanan sözlerden ibaret her şey. Sevdiğinize Seni seviyorum dedikten sonra sarılamıyorsunuz. Sadece yutkunmak geliyor içinizden. Yan yana olanlar seni seviyorum derken sevdiğinin eli oluyor elinin içinde fakat sizin elinizde sadece telefon var. Tartışan çiftleri görüyorsunuz ve içinizden Ben sevdiğimin yanında olsam hiç tartışır mıyım, hiç onu kırar mıyım… diye geçirirsiniz. İçinizden onların yanına gidip Beraber geçirdiğiniz zamanın kıymetini iyi bilin diyip uzaklaşmak geçer.

O büyük an yaklaşır... Uzaktaki sevdiğinizle buluşacağınız anda..Sayılı günler kala uyuyamazsınız. Sürekli o günün hayali gelir gözünüzün önüne. Acaba ilk ne desem? Acaba hiçbir şey demeden direk sarılsam mı? O sıralar kafanızı sadece bu sorular yorar. Ve o büyük gün gelir. Beklersiniz sevdiğinizi anlaştığınız yerde. Dizleriniz titrer. Sanki hiç buluşmamış, sanki hiç görmemişsiniz gibi heyecanlanırsınız. Saatinize bakmak aklınıza gelir mi? Ya da yarın ne yapacağınızı düşünür müsünüz? Sanıyorum tek düşündüğünüz sevdiğinizin ne taraftan geleceğidir. Onu görememeye artık dayanamazsınız. Yüz metre öteden bile olsa görmek istersiniz. Ve işte göründü… İşte tüm güzelliği ile sevdiğiniz geliyor. Yüzünüzde silemeyeceğiniz ve engel olamayacağınız bir gülümseme, hafif bir kızarıklık, kalbinizin hızlanmış çırpınmalarının sesi... Ve işte sevdiğiniz yanınızda sarılırsın ona sıkıca hiç bırakmazsın sanki birisi çekip götürecekmiş gibi. Gözlerinin içine bakarsın, her gece yatmadan önce gözünün önüne gelen o bir çift göze. Hiçbir değişiklik yoktur sevdiğinizin gözünde ama size bambaşka bir güzel gelir o gözler o an. Elini tutarsın sevdiğinin hani Seni seviyorum derken telefon yerine tutmayı hayal ettiğin o elleri. Her gün ya da sık sık görüşen çiftler gibi iki öpücük kondurup elinden tutup gideceğiniz yere gider misiniz? Sanırım bir süre öylece kala kalırsınız olduğunuz yerde.

Ne güzel şeyler değil mi?
Kısaca özetleyelim ve soralım sizlere. Yakınsınız, sürekli birliktesiniz ve her istediğinizi yapabiliyorsunuz. Fakat sıradanlaşma gerçeği var önünüzde. Heyecanın bir süre sonra yok olması. Artık mücadeleniz aşkınızdaki heyecanı korumak adına olacak. Diğer durumda ise yani uzaktayken neler olur? Uzaksınız, görüşeceğiniz günler sayılıdır. Ama o günleri dolu dolu yaşarsınız. İçinizde uzaklığın getirdiği özlem ile körüklenen bir ateş var. Heyecanı korumaya ihtiyacınız yok ki zaten o heyecan dizlerinizi titretmeye yetecek kadar var içinizde. Sıradanlaşma mı? Sevdiğinize doymuyorsunuz ki sıradanlaşsın

Hangi aşkı seçersiniz?

Adem Taşdan


Alıntıdır !!..

Gönlümün Prensesi



Gönül gözüm kapalı, bilerek sana yazılıyorum…
Özüne, sözüne, kısacası her yerine bayılıyorum…
Neden, niçin, niye diye sorgulamadan gülüm
Loş bir sokak lambası altında, her gece seni bekliyorum…
Ümidimi, sana olan özlemimi her yeni güne haykırıyorum…
Mutlu oluyorum senin yanındayken, sen yokken telaşlanıyorum…
Üzüldüğümü görmeyesin diye, sensiz akşamlarımda ağlıyorum…
Ne yapayım söyle ben sensiz, seni çok ama çok seviyorum…

Düşümde gördüm, dün gece yine seni…
Etrafını sarmışlardı birkaç kendini bilmez serseri
¨Lannn… Rahat bırakın kızı¨ diyerek daldım içeri…
İlk kez birisi için kavga edecekken bu deli,
Sesini duydum annemin ve diyordu ki; ¨Oğlum kalk bak kim geldi¨
İrkilerek kalktım yataktan, baktım bir de ne göreyim; Gönlümün Prensesi…

Yüzüm Gülmüyor Aşkım



Sanma ki senden başkasını sevebilirim,
İnkar edersem, yalan olur sözlerim…
Sen benim için bir ömre bedelsin,
Yanımdayken bile, uzaktaymışsın gibi seni özlerim…

Seninle bir başka kurulur düşlerim…
Ayrıdır hep sana karşı hislerim…
Kalbim sevmiyorum, beynim unuttum dese bile…
Yalan söyleyemez bilirsin o anda benim gözlerim…

Söyle bana birtanem, neden böyle yapıyorsun?
Ben seni çok severken, sen benden kaçıyorsun
Kaçmak çözüm değil ki; İtiraf et hadi…
Sen de beni bitanem, unutamıyorsun…

Dünyaları verirdim, senin bir gülüşüne
Hatıran canlandı bak; resmin geçince elime…
Feryadıma dayanır mı? Dayanmaz ki bu dağlar…
Gittiğin yağmurla dön, aşınmaz oldu bak yollar…

Söyle birtanem, nasıl kıydın sevgimize
Alışmak zor, sensiz geçen gecelere…
Gittiğinden beri deliyim, divaneyim
Sensiz şimdi ben neylerim?

Söyle birtanem, nasıl kıydın sen bize
Alışmak zor, sensiz geçen senelere…
İsyanım var, seni yazan kaderime
Söz geçmiyor ki gönlüme…

Söylermisin birtanem nasıl kıydın sevgimize
Alışmak zor, isyanım var sensiz geçen gecelere…
Kanadı kırılmış kuşlara döndüm, beni böyle terk edince
Bir yürek ağlıyor bak, ansızın gidişinle…

Cefa çekmekse seni sevebilmek;
Ölümüne seviyorum…
Aklımdan çıkmıyorsun bir dakika bile,
Seni unutamıyorum…
Elveda bile demeden bu gece;
Sessizce gidiyorsun…
Neden böyle yapıyorsun?

Her şarkıda seni andım,
Hasretinden bittim ben,
Söyle şimdi nerdesin…
Senin olmaya geldim ben…

Seni seviyorum aşkım,
Seni özlüyorum aşkım,
Sen benden gittin gideli…
Bu yüzüm gülmüyor aşkım…

Akrostiş Örnekleri III



Maksadımı aşacak cümleler söyleyemem,
Elalem ne derse desin, hiç bir zaman dinlemem…
Rezalet çıkarmam ama sorun olurum çözülemeyen…
Ve kimselere benzetme sen beni, çünkü benzemem…
Eğer benim dediğim olacak dersen, ısrar etme gelemem…

Dedim ya ben senin bildiklerinden değilim
Etrafında dolaşanlara benzemem, üzerim…
Lal olur dilin, söyleyecek sözün kalmaz diyebilirim…
İsmimi söylemeden önce besmele çektiririm,
Kavgayı sevmem ama, üstüme geleni kalemimle döverim…
Allah kuluna eyvallahım olmaz, öyle tırsak da değilim…
Neyi değiştirir ki, seninle aynı olmuşsa düşüncelerim
Lakin ilk başta dediğim gibi, ben sen değilim…
Israr etme istersen, bu konuda değişemem, ben böyleyim…

Cennetimdi biliyorsun, o mahur gözlerin…
Aşkım, bebeğim, herşeyimsin sen benim
Nasıl yaşamak için muhtaçsa ekmeğe, suya bu beden…
Izdırap verir bana sensiz geçirilen her saniyem…
Meleğimsin benim, o gül yüzün her daim gülsün…
Sahte sevgiler, sevgililer kol gezerken etrafımda…
Islanalım biz bu gece, seninle el ele yağmurlarda…
Nakaratı olalım biz şarkımızın, söylesin dursun dudaklarımızda…

Bütün hayallerim gittiğin günle yarım kaldı,
Ağladım gecelerce, kalbim ağır bir yara aldı…
Lügatımda ağlamak yoktu oysa, gidişinle canım yandı
Irak diyarlarda bensiz gezerken, birtanem sen…
Mecnun’dan beter oldum, aşkın beni çöllere saldı…

Perişanım şimdi mutlu oldun mu?
Arkamdan vurup gidişinle rahat uyudun mu?
Rüyalarım vardı, şimdi birer kabus oldu
Ağladım gecelerce, senin ruhun duydu mu?
Fukara gönlüm sevmişti seni, şimdi birer yalan oldu…

İçimizdeki Çocuk



Her insanın içinde büyümeyen bir çocuk vardır, kimi zaman yaramazlık yaparız kimi zaman ise suçluluk psikolojisiyle dudak büzer, ona buna çatarız… Biliyor musunuz ben hiç yaşamadım çocukluğumu… Ne bir masal anlattılar bana uyumam için ne de başımı okşadılar yatırıp dizlerine… Belki bu yüzdendir hiç masal bilmeyişim. Her uyku saati geldiğinde hep azar işitip ağlayarak uykuya dalmışımdır hep…

Şimdilerde o günlerden kalan bir söz kulağımı tırmalar uykuya dalarken; ”Lannn sen daha uyumadın mı, yat zıbar gelmeyeyim yanına ” der birileri sürekli… Çocukluk anılarım olmuştur artık benim bu sözler, kimisi çocuğuna masallar okurken geceleri… Ben sabahı beklemişim ağlayarak sessizce ama hıçkırarak…

Ve bugün yeniden çocuk olmak istiyorum ben ama içimdeki çocuk büyümüş olsa gerek, bir kardeş istemiyor bilmiyorum neden… Siz, siz olun içinizdeki çocuğun sizle büyümesine izin vermeyin benim gibi… Büyüdükçe büyüyor çünkü sorunları, dertleri, çileleri…

Akrostiş Örnekleri II


Önceki aşklarımı hiç yaşanmamış sayıyor,
Zamanında karşılaşmadığımız için kahroluyorum,
Geçmişe seninle birlikte bir sünger çekip bitanem,
Ela gözlerine baktığım anı, milad kabul ediyorum…

En güzel günün olsun bu gün, ağla ama sevinçten ağla…
Zaman ilaç olur bir kez daha, 
dostların varsa yanında…

Gelecek günler için biraz umut sakla, kuytu ya da kenarda…
İ
smini göklere yazdım, kaldır başını bir bak istersen ne yazıyor orada…



BirTanem


Gönlümün sultanıydın, neden beni aldattın?
Ben sana ne yaptım, sadece taptım.
Giderken yanına beni de al sevdiğim,
Bari son kez senin gözlerinde öleyim…

Gururumla oynadın, beni ateşe attın
Severken anlamsızca, yalnızım bir başına…
Muhtacım ben sana, ölüyorum aşkınla
Ne olur sevdiğim kollarında öleyim…

Şair oldum senin için, ne şiirler yazdım
Ferhat oldum dağları, mecnun olup çölleri aştım…
Sana geldim yollarına karanfiller dökerek
Ağlıyorum şimdi bak, gözyaşımı kim silecek?

Bulamazsın benim gibi seveni,
Ellerinle yaraladın sen sinemi…
Sevemem senden sonra hiç kimseyi
Ağlıyorum her gece sen gittin gideli..

Bedenim senden uzakta olsa,
Ruhum hep seni izliyor 
birtanem
Sen beni hiç sevmesen de;
Bu kalp senden vazgeçemiyor…

Gel sevgilim, gel koynuma
Issız gecemde beni sensiz koyma…
Üstüme geliyordu 
duvarlar,
Sensizken boş odamda…

Yüreğim çırpınıyor,
Tenim seni istiyor
Gözlerim yollarını gözlüyor…
İnan bana bitanem, bu kalp sensiz hiç atmıyor…

Beni sen ateşe attın…
Severken çılgınca
Yalnız kaldım bir başına
Giderken beni de al,
Al kollarına sevdiğim…
Ne olur bu kez,
Senin yanında öleyim.

Bir sana baktım, kancayı taktım…
Her şeyi sattım, öylece kaldım…
Sevgine kandım, ömrümü saldım…
Bir adım attım, dönemedim geriye…

Kalbimi verdim, alamadım geriye…
Çarem sensin, 
ilacım sen
Yapamadım sensiz, dön geriye…
Yanımdan gittin, her şey bitti…

Acımadan kıydın, oldum serseri…
Nefesimi kestin, kalbimi deldin…
Sendeki yürekse, bendeki beyin…
Umudum yok benim, umudum sensin…
Gönlüm tok, çarem yok, kalbim boş, eğlen coş…

Gel gör beni bak ne haldeyim,
Seni sensiz yaşayan biriyim,
Aklımı kaçırdım aşkından
Sayende bir deliyim…

Ben beni geçtim, seninleyim
Elinde bir oyuncak gibiyim,
Ne yaparsan yap bu kez bana,
Senden kopamam ki bebeğim…

Yanmışım yanacak kadar,
Ateşlere atsan ne çıkar,
Hadi aç kollarını bitanem
Bu kez beni sımsıkı sar…

Aşkının ateşiyle yanıyor,
Seni istiyordu bu yüreğim…
Görmüyor senden başkasını,
Yemin olsun gözlerim…

Ayrı olduğum anlarda,
Özlüyorum seni birtanem,
Şimdi gelsen ve yeniden,
Sevsen ne olur birtanem…

Elimde olsa sana koşa koşa, koşa koşa gelirim…
Ayrı olduğum anlarda özlerdim ya seni,
Şimdi gelsen ve yeniden, sevsen 
sevsen beni
Ben beni geçtim, bu kez seninleyim
Elinde bir oyuncak gibiyim, gibiyim.
Ne yaparsan yap, serserinim
Senden vazgeçemem ki sevgilim, sevgilim.
Yanmışım yanmışım, yanacak kadar
Ateşlere atsan ne çıkar, ne çıkar…
Kelepçem ol yarim al kollarına
Bu kez beni sımsıkı sar, sıkı sar.
Aşkının ateşiyle yanar iken yüreğim,
Görmez senden başkasını gözlerim, gözlerim.
Bir an yanımda bulamazsam seni bitanem
O an, o dakika seni özlerim, özlerim…

Gidiyorum Sessizce


Kalk git diyor içimden bir ses
Git vur kapısını kırarcasına…
Tut kolundan hadi çıkar at dışarıya,
Ceset kokan o karanlık sokaklara…
Göster yalnız kalmanın ne olduğunu,
Göster ki anlasın yanlışı doğruyu…
Bilsin korkunun ne demek olduğunu,
Bilsin ki anlasın eğriyi doğruyu…
Bir gece vakti, kapına gelsem
Seni çok seviyorum ben desem…
Uğruna neler atlattım bir bilsen,
Bırakıp da inadı, başlar mıyız yeniden?
ßakmayın güldüğüme, dokunmayın ağlarım…
Çaresizim şimdi ben. İçime akar tüm gözyaşlarım
Kıyılara vurmuşum,
Boşluğa 
savrulmuşum,
Kendime el olmuşum bak…
Dokunmayın ağlarım…
Hoşça kal sen bebeğim,
Dostça kal sen meleğim…
Gidiyorum 
bak sensiz
Derbeder bir haldeyim…
Kimse anlamaz beni,
Kimse duymaz sesimi…
Sen de duymadın işte
Gidiyorum bak sessizce…

Unutamadım...


Dün gece seni düşledim bitanem
Ölmekse, kollarında olsun istedim,
Ne kadar sevdimse seni birtanem
İnan bana bir türlü 
unutamadım

İki gözüm, iki çeşme
Ağlıyorum bir köşede,
Bak ne haldeyim şimdi
Paramparça bir halde…

Seni sensiz yaşarken, bu deli gönlüm
Şu sıralarda bak son deminde ömrüm,
Paramparça bir resmin var, şimdi ellerimde
Ve seni özleyen biri var, birisi var geride…

Bilmem farkında mısın, bitirdin sen hayatımı
İstememiştim oysa ben, seni sensiz yaşamayı…
İtiraf etmeliyim galiba, oynuyorum yalnızları
Nasıl bıraktın da gittin, bana sen bu acıları…

Kalbime gömdüm ben, acıyı tüm dertleri
Perişanım şimdi ben sensiz derbeder bir haldeyim.
Ağlamaktan gecelerce yorgun düştü bak gözlerim…
Sadece seni bitanem, hep ama hep seveceğim…

Akrostiş Örnekleri I


Esip gürlese, bu saatten sonra kasırga da olsa rüzgar…
Sensiz geçirilen ne ilk olacaktır ne de 
sonbahar
Ramak kalmışken ölümüme,
Arar bulursun artık mutluluğu, bir başkasının kalbinde…

Ansızın görüp sevdiyse ne denir gönlüme…
Şuurumu kaybetmişim o anda ben, seninle…
Kifayetsiz kalıyor bak, anlatırken seni kelimeler…
Issızlaşıyor sensiz geçtikçe bütün geceler,
Mutluluk ise, yine bir başka bahara kalıyor…

Yarınıma eşlik edeceğin dakikaların hayaliyle geldim buralara.
Arzuladığım kalbinin hapsolmasını istedim bakışlarıma…
Rengini yitirmedi hala, gizlendi sevgim kalp atışlarıma…
Ertelenmiş duygulara lanet ettim, teslim oldum aşksızlığa…
N
ereden başlasam acaba; geç kalınmış haykırışımı anlatmaya…

Geri Dön


Gözler oldum yolunu, duy artık sesimi sevgili…
Etrafımda dolaşıyor hayalin, şizofren gibiyim gittin gideli…
Ramak kaldı çıldırmama, görenler söyleyemedi mi yoksa halimi…
İtiraf ediyorum, bir büyüklük yap hadi sen de affet beni…

Dünyalara değişmem saçının bir telini,
Özlerim bir dakika yok olsan, sesini, tenini, nefesini…
Naz yapıp usandıramazsın, uzatmadan söndür içimde ateşimi…

Duydum ki çok mutsuzsun

Gittin de söyle yarim;
Söyle sen neler buldun.
İsmimi bile artık,
Duymak istemiyormuşsun.
Zalimsin sen yarim,
Duydum ki çok mutsuzsun.
Mavişim gözlerini;
Bu kez kanla doldurmuşsun.
İlk gördüğüm anda seni,
Vurulmuştum ben sana,
Nedense pek bir havalı…
Gelmiştin işte o anda;
Aşkı ararken bitanem,
Tanrım çıkardı seni karşıma.
Çarpıldım seni görünce; Kalbim ne diyor bak iyi dinle.
Gel baştan yazalım ikimize göre aşkın kitabını birtanem,
Elalem söylensin dursun, biz aşkımızı yaşayalım
Çekelim kırmızı çizgimizi, uymayana zulüm edelim.
Es verelim arasıra, sonra sil baştan devam edelim.

Yakar Geçerim

Yerinde olsam bir dakika bile durmam,
Ağlayan olur arkandan, hiç birine aldırmam…
Katlanamam triplerine, o anda ezer geçerim…
Aşkı yaşarım doruklarda, anın zevkini yaşarım…
Randevülü hayat bana ters, spontan olur hayat biçimim…

Gel baştan yazalım, ikimize göre aşk kitabını…
Elalem söylensin dursun, biz kılıfına uyduralım hayatımızı…
Çekelim kırmızı çizgilerimizi, uymayana zulüm edelim…
Es verelim arasıra, sonra sil baştan devam diyelim…
Rastgele bir konu seçelim kendimize, başrolü biz oynayalım…
İsteyen figüran olsun, istemeyeni seyirci olarak gösterelim…
Mutlu son olarak da, bizi ayırmaya kalkanları yakıp geçelim…

Akrostiş Örnekleri

Gittin de söyle neler buldun,
İsmimi bile duymak istemiyormuşsun…
Zalim yarim, duydum ki çok mutsuzmuşsun…
Eski günlerimizi arar olmuşsun…
Mavişim, gözlerini bu kez de kanla doldurmuşsun…

İlk gördüğüm anda vuruldum ben sana,
Nedense pek bir havalı gelmiştin o anda…
Aşkı ararken seni çıkarmıştı, Tanrım karşıma…
Nasıl bir elektrik olmuşsa aramızda bizim…
Çarpıldım seni görünce, sahibini buldu kalbim…

Dünkü çocuk yok artık senin karşında,
Elimden oyuncağımı alsan dahi ağlamam artık…
Madem, beni çocuk gibi görüyordun…
Ela gözlüm, sen o çocuğu çoktan öldürdün…
Tanrı’dan tek dileğim bir daha sevip, karşılık görmeyesin…

Erkekler - Akrostiş

Evvelden beri ailenin reisidir onlar
Resmi olarak bir bayanla beraber olabilirler.
Kaprisli bayanlara hiç gelemezler,
En ufak tartışmalarda, kapıyı vurup çekip giderler.
Kışın salonlarda kas yapıp, yaz aylarında havalarını atarlar…
Liderlik özlerinde bulunur, örnekse M.K.Atatürk, A. Hitler…
En kötü durumlarda bir yalan söyler, paçayı kurtarıverirler…
Racon keser, delikanlığın kitabını yazar, arada sırada da çapkınlık yaparlar…

Kadınım - Akrostiş

Kelimeler yetmez seni sana anlatmaya,
Aşkı doruklarda yaşarken ben onunla…
Dünyalar kimin olursa olsun, onu verin yeter bana…
Issız bir gece karanlığında, sığınsam gönül limanına…
Nefesini hissetsem, başımı göğsüne her yasladığımda…
Ilgıt ılgıt esse yine, yeniden sevda yelleri başucumda…
Mehtabı seyre dalsam; bir ömür boyu kol kola, baş başa…

16 Eylül 2013 Pazartesi

Ya Sen!!

Nasıl söylerim içimdeki hisleri sana,
Nazar değmemiş sevgiyle bakan göze...
Ne denirmiş doğru söze,
Ben bu sevgiye doğru diyorum Ya Sen?

Aşk yakar insanı tutulma yeter,
Çektirir ızdırabı ölümden de beter.
Karşılıksız sevgi deli-divane eder,
Ben mecnun gibiyim Ya Sen?

Aşka inanmaz, güler geçerdim,
Arkadaş uğruna mezara giderdim.
Aşka inanmazken O çıktı karşıma...
Şimdi de aşk uğruna ölüyorum Ya Sen?

Karşılık verecek misin benim aşkıma,
Katılır mısın söylediğim aşk şarkıma...
İşte haykırıyorum sana; Aşığım sana!
Ben seni seviyorum canım Ya Sen?

12 Eylül 2013 Perşembe

Ahi Evran Üniversitesi Kaman MYO - Büro Yönetimi Tanıtım Videosu

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Kaman Meslek Yüksekokulu,
Büro Yönetimi & Yönetici Asistanlığı Programı hakkında bilgiler bulacağınız bir videoslayt çalışmasıdır. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz...

 Hazırlayan : Mehmet AVCI & Osman AVCI
Seslendirme : Kübra SÖYLER


 

Bir Bakışta Mersin...

Bilgisayar Sunumu